Pandemi ile beraber Çanakkale’ye yönelik artan göçe dikkat çeken ve göç ile beraber kentte yaşanacak sorunlar hakkında bilgiler veren MHP Belediye Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Evren Yalçın “4,5 yıllık bir belediye meclisi geçmişimiz var. Bu meclisteki arkadaşlarımızla birlikte yavaş yavaş bu çalışmalarımızın sonlarına doğru yaklaşırken izim imkanlarımız ölçüsünde katkı sağlamaya çalıştık. Tarihe not düşmek adıyla Çanakkale'nin gelecekte karşılaşılabilecek birkaç sorunundan bahsetmek istiyorum. İstanbul'da yaşamın zorlaşması, kalabalığın sanayi alanlarının olmaması ve büyük bir deprem riskine karşı İstanbul'dan uzaklaşma eğiliminin arttığını sanayinin de çevre illere dağıtılması gerekliliğiyle ilgili kamuoyunda ciddi bir görüş ortaya çıkmasıyla birlikte Çanakkale'nin bir cazibe merkezi haline döndüğünü gözlemliyoruz. Eğer böyle bir süreç ile karşılaşırsak, Çanakkale'deki konut alanları ihtiyacı, içme suyu ve tarım, ulaşım ve trafik sorunlarıyla karşılaşacağımızı düşündüğümüzü ifade etmek istiyorum.
Çanakkale'nin il nüfusu 2007 yılında 476 bin iken 2022 yılında 560 bin şeklinde gerçekleşiyor. Bu süreç içerisinde merkez ilçe ve merkez ilçeye bağlı köylerin toplam nüfusu yine 2007 yılında 115 bin iken 2022 yılında 178 bin olarak karşımıza çıkmış 16 yıllık süreç içerisinde. Şehir merkez nüfusumuz Çanakkale Merkez İlçe Kepez Beldesi ve köylerimizdeki toplam nüfusumuz 16 yılda yüzde 75 oranında artış göstermiş ve sayı olarak da 83 bin nüfus artışıyla karşılaşmışız. Şehrimizin ilçelerinden Biga, bunun haricinde Ayvacık, Lapseki, Bozcaada ve Gökçeada'da sadece nüfus artışı gerçekleşmiş. Diğer ilçelerimizin tamamında da nüfusta eksilme gerçekleşmiş. Bu Çanakkale merkezinin aynı zamanda hem şehir içinden iç göç aldığını, hem de ciddi oranda şehir dışından göç almaya başladığını gösterdiği bir argüman. İlçelerden azalan toplam nüfusumuz 19 bin. Ama Çanakkale merkezin hepsinin Çanakkale merkeze geldiğini düşünsek bile 83 bin Çanakkale'de nüfus artışı olduğunu unutmamamız gerekiyor diye düşünüyorum. Aynı zamanda kamuoyunda ünlü bilim adamlarının, ünlü jeologların deprem riskine karşı Çanakkale'yi adres göstermesi de yine Çanakkale'ye yapılacak olan yatırımları ve nüfus artışını hızlandıracağına adeta bir göç dalgası oluşturacağını düşünüyoruz.
Öncelikle bu nüfusu karşılayacak merkezimizde bulunan konut alanlarının acil ihtiyaç ortaya çıkardığını Milliyetçi Hareket Partisi grubu olarak düşünüyoruz. Eğer konut alanı ihtiyacını gideremez isek Çanakkale Türkiye'nin haricinde ekstra bir enflasyonun oluşacağını öngörüyoruz. Gerek konut, gerek kiralar, gerekse gıda ve eğlence sektörü açısından. Bu en az iki katı olacak. Bununla ilgili de sizin daha önceki bahsettiğiniz belediye seçimleri sürecinde ve ara ara belediye meclisimizde bahsettiğiniz uydu kentlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekir” dedi.
BAŞKAN GÖKHAN DA BU ALANA VURGU YAPTI
Bunun üzerine söz alan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da Karacaören’in tamamlanmasının ardından Çanakkale’de konut alanının kalmayacağını belirterek uydu kent projesine dikkat çekti. Başkan Gökhan “Bu konut alanı meselesi öncelikle çok önemli. Çünkü artık sonuna geldik. Karacaören bölgesi tamamlandığı zaman konut alanı olarak bir alanımız kalmıyor. Tekzen, iyi kötü tamamlandı sayılır. Ben yangın Olduktan sonra Kemel köyüne doğru gezdim. Orada arazi anlamında çok verimsiz alanlar var. Zengin bir ormanlık da yok orada. Yani ormanlar çok nitelikli orman değil. Her yer için söylemiyorum. Çünkü bazı yerlerde de nitelikli orman var. Ama nitelikli orman olmayan mesela orman alanı var. Oraya tarla açmışlar. Toprağa baktığımızda da oranın toprağı verimli bir toprak değil. Sulanabilen bir toprak da değil. Tam da kentin gitmesi gerekebilecek yerlerden bir tanesi buralar. Tabi burada tamamını değil. Bir bölümünü ormanlık alan yapıp, bir bölümünü yine tarım alanı olarak kullanılıp, bir bölümünde uydu kent dediğimiz kentler halinde planlanabilir. Ama bu büyük bir proje. Yani mega bir proje olduğu için biz Çanakkale Belediye Meclisi olarak hiçbir aşamada bunu yapamaz.
Bu bahsettiğimiz konuları epeydir konuşuyoruz. Fakat bunu sadece belediye meclisi üyeleri konuşuyor. Halbuki bunu bir ortak akıl gerekir. Devletin olmadığı yerde bu çözülemez. Yani hiç kimse bunu dert etmiyor. Çanakkale'ye nereye gidecektir? Efendim suyu ne olacaktır diye kimse dertlenmiyor. Herkes hamaset yapıyor. Ama gerçek şudur. Evet Çanakkale'nin sağlıklı büyümesi gerekir. Hatta benim Çanakkale'nin sınırı Umurbey'e dayanmalı diye bir sözüm vardı. Ama maalesef bizim Türkiye'de en büyük eksiğimiz istişare kültürümüz yok. Yani ortak aklı bulmaya çalışmıyoruz. Herkes kendisi sorumlu olduğu alanda çözüm üretmeye çalışıyor fakat çözülmüyor da. Bir kere bunları bütün kurumların üstlenmesi gerekir. Oturup hep beraber bunun ne yapılabilir? Bunun tartışılması gerekir. Biz iyi kötü akıl yormaya çalışıyoruz, söylemeye çalışıyoruz” dedi.
Haber Merkezi