Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2023-2024 Eğitim Öğretim Akademik Yıl Açılışı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a Fahri Doktora Tevdi Töreni ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi İÇDAŞ Kara Yusuf Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Törene Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, il müdürleri, siyasi parti temsilcileri, akademik personeller ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende daha sonra türkü okundu. Ardından üniversitenin tanıtım filminin video gösterimi izlenildi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Tatar'ın özgeçmişi okunarak, video gösterimi yapıldı. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Tatar'a, fahri doktora diploması verildi.
Fahri Doktora Tevdi Töreni sonrasında 'Mavi Vatan İçerisinde KKTC’nin Stratejik Önemi ve Konumu’ konulu açılış dersini veren KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs hükümetinin Avrupa Birliği’ne alınmasının Türkiye Cumhuriyeti'ni Kıbrıs'tan çıkartmak olduğunu ifade ederek, “Doğu Akdeniz'deki doğalgaz zenginlikleri, jeostratejik, jeopolitik gelişmelerle; Doğu Akdeniz'in stratejik öneminin arttığı bugünlerde, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den dışlanması elbette ne Türkiye Cumhuriyeti'nin ne Kıbrıs Türk halkının kabul edeceği bir şey değildir. Dolayısıyla biz özellikle Annan Planı dediğimiz uluslararası kapsamlı Birleşmiş Devletlerin 2004 yılında hazırlayıp sunduğu bir plan. Bize yaratacağı sıkıntılara rağmen bizlerin ‘evet’ demesi Rumların buna ‘hayır’ demesine rağmen onların tek taraflı Avrupa Birliği’ne alınmalarıyla 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş esaslarının ihlal edildiğini görüyoruz. Çünkü o anlaşmada Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte üye olmadıkları herhangi bir devletler topluluğuna Kıbrıs giremez şeklinde açık ve net hükümler vardır. Nasıl olur da Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği'ne üye olmamasına rağmen Kıbrıs tek taraflı olarak Avrupa birini anlıyor ve orada Yunanistan'la birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti dengeleri aleyhimize dönüştürebiliyor? Çünkü Kıbrıs o kadar milletimiz için önemli bir ada ve ada etrafındaki Mavi Vatan’daki hakkımız açısından kabul edilebilir bir şey değildir. Biz hep bunu sürekli olarak muhataplarımızla paylaştığımızda; bu hukuki bir mesele değil, bu siyasi bir karardı. Siyasi bir karara Kıbrıs Avrupa Birliği’ne alarak Türkiye'yi dışlamak ve Türkiye'nin garantör ülke olduğu, Kıbrıs meselesinde bizlerin hakkını çiğnemek süreciyle yapılan büyük bir haksızlık. Ama işte bugünlerde savunduğumuz siyaset, bir bakıma bunun bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Madem Kıbrıs Cumhuriyeti, Avrupa Birliği’ne alınıyor, bizlerin hakkı, hukuku o şekilde çiğnenmektedir. Artık Kıbrıs'ta federal temelde bir ortaklık çözüm şekli değil. Kıbrıs'ta artık yeni siyasetin gereği 2 devletli çözüm. Yani Kıbrıs'ta bir anlaşma olacaksa, 2 devletin iş biriyle bir anlaşmanın olabileceğini Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nin de mutlak surette egemen bir devlet olarak bu anlaşmanın bir parçası olması gerekiyor. Bir anlaşmadan sonra mutlaka Kıbrıs Türk halkının da kendi bağımsızlığı ve özgürlüğünün sürdürebilmesi ve garantör ülke Türkiye ile garantörlüğün devamı için, Türk askerinin adada caydırıcı güç olarak devamı için, mutlak surette Kıbrıs Türk halkının söz sahibi olabilmesi için işte yeni siyaseti gündeme getirdik” diye konuştu.
Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği meselesiyle çekip, Türkiye ile bağların kapatılması amaçlandığını belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye'nin garantörünün modası geçtiği için Türkiye'nin garantörünü ortadan kaldırması, Türk askerini alandan çekilmesi. Filistin'de olayları görüyoruz. Filistin halkının sivil ve masum insanlarına, çoluk çocuğa yapılanları gördük. Dolayısıyla Kıbrıs'ta da bizlerin Doğu Akdeniz'deki varlığımızın sürdürebilmesi için, milli değerlerin, bekanın hem yavru vatan hem anavatan hem ‘Mavi Vatan'da hakkımızın hukukumuzun korunması için mutlak surette Kıbrıs’ın kuzeyindeki egemen Türk devletinin yaşaması gerekiyor. Bütün bunlar milli siyasetin bir parçası olarak ‘Mavi Vatan'da bizler için vazgeçilmez değerler olduğunu, buradan bir kez daha paylaşıyorum. Değerli arkadaşlar, değerli öğrenciler, sizler için Kıbrıs meselesi elbette çok önemlidir diye düşünüyorum. Çünkü gelecekte Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek olan değerli gençler sizlersiniz. Dolayısıyla Çanakkale'de yaşananlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu yolunda milletimizin fedakarlıkları, şehitlerimiz, ödenen bedeller, bir Cumhuriyet. Ama aynı değerleri taşıyan Doğu Akdeniz'de de bir Türk devleti, onun adı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de yaşatılması, güçlendirilmesi ve kendi egemenlik hakları ile kıyı, karasuları haklarıyla, ekonomik münhasır bölge hakkıyla, hukukuyla sadece Kıbrıs’ın kendi toprak parçası değil, aynı zamanda ‘Mavi Vatan'daki bütün bu hak ve hukuk, hem güvenlik meselelerinde hem jeostratejik, jeopolitik aynı zamanda doğal kaynaklar, hem hava sahası bağlamında Türkiye'nin de güvenliği için fevkalade önemli olduğunu sizlere paylaşmak istiyorum. Kıbrıs bizimdir, tarihtir, milletin bir parçasıdır, Kıbrıs’ın geleceği parlaktır. Kıbrıs, Doğu Akdeniz için çok önemlidir. Kıbrıs'a hep birlikte sahip çıkmamız ve Türk Devletler Teşkilatı’nın söylediğin gibi ‘en güneydeki bir Türk Devlet’i olarak orada bütün Türk dünyasının temsilcisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin güçlendirilmesi, milli menfaatlerinizi ve ulusal çıkarlarımızın bir gereğidir” dedi.
Tuğba Kulasoy