Sanatçı Yener Pınarbaş’ın geliştirdiği “Güneş Işığıyla Üç Boyutlu Nesneden Transfer Baskı Yöntemi” projesi, ziyaretçilere hem tarihe hem de çağdaş sanata dokunma imkânı sundu. Güneş enerjisiyle oluşturulan bu eserler, Helen ve Paris’i temsil eden büstlerden ilham alınarak şekillendirildi.
Bir yılı aşkın sürede tamamlanan ve sanatseverlerin katılımıyla zenginleşen proje, 9. Uluslararası Çanakkale Bienali kapsamında Troya Müzesi’nin terasında sergilendi. Eserler, güneş ışığını bir yaratıcı güç olarak kullanan bu yenilikçi yöntemle tarih ve doğa arasındaki bağı vurguladı.
Sanat ve Doğanın Yaratıcı İşbirliği
Projenin sergi sürecinde ziyaretçiler, güneş ışığıyla yapılan eserlerin oluşturulma aşamalarını yakından gözlemleyerek, sanatın doğayla olan etkileşimini deneyimledi. Yener Pınarbaş, bu çalışmayı tarihin ve doğanın bir kutlaması olarak tanımlarken, Troya Müzesi yetkilileri projeyi ziyaretçilere ilham veren eşsiz bir buluşma olarak değerlendirdi.
Troya Müzesi’nde Zamansız Bir Köprü
Eserlerin sergilenmesiyle Troya Müzesi, antik dünyanın mirasını çağdaş sanatın yenilikçi teknikleriyle harmanlayarak geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurmayı başardı. Güneşin yaratıcılığından beslenen bu eserler, hem sanat hem de tarihle güçlü bir bağ kurma çağrısı yaptı.
Bu özel proje, Troya Müzesi’nde sanat ve doğanın nasıl bir araya gelebileceğine dair benzersiz bir perspektif sunarken, ziyaretçileri tarihin dokusunu güneşin ışığında yeniden keşfetmeye davet etti.
Foto: BHA
Haber: Tuğba Kulasoy