Ayvacık Devlet Hastanesi önünde basın açıklamasını yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Çanakkale Şubesi Eş Başkanı Canan Coşan, "Ayvacık Devlet Hastanesinde işini, mesleğini severek yapan sağlık çalışanları neden bir an olsun gün yüzü görmez? Yüzleri neden gülmez? Tarihin, kültürün ve medeniyetin beşiği Assos’un bağrında, bu şirin kentimizde, yepyeni bir devlet hastanesinde, sağlık çalışanlarının sağlığı neden önemsenmez? Huzurlu bir çalışma ortamı neden istenmez? Pandemide insan üstü çalışan, ölümü göğüsleyen, birçok canını kaybeden, deprem bölgelerinde yorulmak nedir bilmeden gönüllü çalışan biz sağlık çalışanları yeterince yorulduk ve tükendik. Bizleri daha ne kadar tüketeceksiniz? Bu maceranız nerde son bulacak? Bu ve benzeri sorular, tam da bugünlerin sorularıdır. Tam da bugünlerde sorulmalıdır. SES olarak uzun süredir bu soruları soruyoruz. Lakin cevap bulamıyoruz. Çünkü hakkımızı teslim etmek istemeyen idareciler, derin bir yönetememe krizinin içindeler. Yönetemedikçe zora ve baskıya başvuruyor, sendikal örgütlenmeyi engellemeye ve birlik olma halimizi bölmeye çalışıyorlar” dedi.
"Evlerimize tükenmeden gitmek istiyoruz"
Hastanedeki üye sayılarının artmasından rahatsızlık duyulduğunu ifade eden Coşan, "Yandaş/sarı sendikalardan istifa edip gerçek sendikal saflara katılan arkadaşlarımızla uğraşıyorlar. Misal, Üyelerimizin yoğun olduğu Evde Sağlık Biriminden başka yerde ihtiyaç olduğu iddiasıyla tıbbi sekreterin çekilmesi, işlerinin hemşireye yaptırılmaya çalışılması, Evde Sağlık Hizmetleri Odasının bir yılda 3 kez yerinin değiştirilmesi, odanın mevzuatta belirtilen kriterleri sağlamaması, bu konuda yapılan taleplerin karşılıksız kalması, Evde Sağlık Hizmetlerinin mevzuatında bulunan Harcırah Kanunu’na göre hesaplanması ve ödenmesi gereken günlük yevmiyelerinin hayli zamandır ödenmemesi, tüm bu hukuksuz uygulamalara karşı üyelerimiz ve sendika temsilcimiz tarafından dilekçe verilmesinden 2 iş günü sonra, üyelerimizin ve sendika temsilcimizin adeta hastane içi sürgün şeklinde birim değişiklikleriyle cezalandırılması, 1 yıldır veznede görev yapmakta iken, sırf üyemiz oldu diye arkadaşımızın görev yerinin değiştirilmek istenmesi, göreve yeni başlayan tıbbi sekreterlerin, atanma/istihdam amacına uygun olarak polikliniklerde hekim yanına dengeli dağılımlarının yapılmaması. Tüm bunların yanında, ihtiyaç veya herhangi bir zaruret olmadığı halde servisler arası aylık rotasyonlarla, başta hemşireler olmak üzere sağlık çalışanlarının mesleki onurları zedelenmektedir. Hiçbir sağlık emekçisinin kendini güvende hissetmemesi temel gayeleridir. İstikrarsızlık, istikrarlı kılınmaktadır. Ayvacık Devlet Hastanesi’nin patronu ya da patroncukları olamaz. İdareciler de kamu emekçisidir. Hastaneyi yasalara, mevzuata, hukuk devleti ilkelerine uygun yönetmekle mükelleftir. Sağlık kurumlarının gerçek sahibi, onlara değer katan, var eden sağlık emekçilerinin bütünüdür. Ay sonu gelmişken, hak ettiğimiz maaşlarımız hala hesabımıza tam olarak geçmemiştir. Teşvik ödemeleri her ay aksayarak yatmaktadır. Bizler üç kuruş kazandığımız, insan hayatına dokunduğumuz işlerimize artık huzurla gelmek, evlerimize tükenmeden gitmek istiyoruz. Sendikamız ve üyelerimiz üzerindeki baskının yoğunlaştığı bugünlerde, hiçbir üyemizi en ufak sorununda dahi yalnız bırakmayacağımızın, yalnız hissettirmeyeceğimizin bilinmesini isteriz. Üyemiz olsun olmasın, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin demokratik, özlük ve mali hakları için mücadele etmeye devam ediyoruz. Hiç birinizin hakkının yenmesine müsaade etmeyeceğiz. Nerde bir adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk varsa orda olacağız. Yalnız değilsiniz, asla yalnız yürümeyeceksiniz! Sendikamız tüm gücüyle, fiili meşru mücadelesi ve hukuki desteğiyle yanınızdadır. Gelin birlikte örgütlenelim, birlikte değiştirelim” dedi.
Tuğba Kulasoy