Çanakkale Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Merkezlerinde çalışanlar, Çanakkale Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü önündeartan iş yükleri nedeniyle bir günlük iş bırakma eyleminde bulundu.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı sendika Büro İş adına basın açıklamasını gerçekleştiren sendika üyesi Eylem Kacar, "Sosyal Güvenlik Kurumu uzunca bir süredir, 3600 Ek Gösterge, EYT ve Yapılandırma kanunları ile gündemde olmayı sürdürüyor. Hal böyleyken Kurum personelinin mağduriyetleri de katlanarak artıyor. Öyle ki asgari ücret düzeyinde olan maaşlarla hayatını idame ettirmeye çalışan kurum personelinin; iş yoğunluğuna, mobbinge ve yaşanan strese dayanacak gücü kalmamıştır. Psikolojik sorunlar başta olmak üzere kalp krizine varıncaya kadar birçok sağlık sorunu mesai arkadaşlarımız arasında baş göstermiştir. Yeni atanan memur arkadaşlarımız ise göreve başladıktan kısa bir süre sonra istifa ederek memleketlerine geri dönmektedirler. Neden mi? Maaşlarımız kiralarımızı ödemeye dahi yetmemektedir" diye konuştu.
" Tek bir somut adım atılmadı"
Hak kayıplarını ve mağduriyetlerini gündeme getirmek adına ocak ayı itibariyle periyodik olarak yaptığımız iş yavaşlatma, iş bırakma eylemleri ve basın açıklamaları ile seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirten Kacar, "Maalesef bugüne kadar hükümet tarafından SGK personelinin kronikleşmiş sorunlarını çözecek ve mağduriyetini giderecek tek bir somut adım atılmadı. Kaldı ki sayın bakanın ilave fazla mesai ücreti verileceği ‘müjde’sinin ardından ayda 100 saat fazla çalışma ile karşılığında ödenecek 54 tl tutarındaki ücret de müjdelenmiş oldu. Aylardır yetkilileri uyarıyorduk; önlem alın, almazsanız vatandaşımız mağdur olacak diyorduk. Şimdi ise mevcut personel sayısı ile ortaya çıkan iş yükünün sonuçlandırılamayacağı öngörüyorlar fakat çözümü 100 saatlik fazla çalışmada buluyorlar! Ücret tutarı da fazla çalışma süresi de insan onuruna yaraşır bir düzenleme değildir. Normal çalışmanın üzerine 100 saatlik fazla çalışmanın nasıl yapılacağını düşündüler mi acaba? Biz kalıcı çözümler istiyoruz. Bugün örgütlü olduğumuz Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerinde iş bırakıyoruz, iş bırakmaya mecbur bırakıldık. Defalarca dile getirdik, SGK çalışanları yoğun, yorgun ve yoksul dedik. Sesimizi sağır sultana duyurduk, fakat Kurum Başkanlığı ve hükümete duyuramadık. Fakat bıkmadan, usanmadan anlatacağız; çünkü biz haklıyız" dedi.
"Bu mücadele kazanımla sonuçlanacak"
İşçisinden işverenine, doğumdan ölüme tüm yurttaşlara hizmet verdiklerini ifade eden Kacar, "Peki bizler ağır mevzuat ve bunca iş yükü ile boğuşurken bizlere reva görülen nedir? Ortalama 11.500 tl maaş, saati 54 TL olarak müjdelenen mesai ücretleri, yetersiz personel ile çalışma, hem de gece gündüz demeden!.. Ne bize hak veren ne de bizleri duyan oldu! Bu düzen böyle devam edemez. Etmemeli. Bu Kurumun iş yükü bugün EYT ile artmadı. 100 milyondan fazla kişiye hizmet veren bir Kurumdan bahsediyoruz. Aynı Kurumun personelini “eşit işe eşit ücret diyerek “sefalet ve yoksulluğa sürüklediler. Büro İş Sendikası olarak taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadele edeceğiz. Sosyal Güvenlik Kurumunda yıllar önce bozulan çalışma barışını sağlamaları adına bir kez daha taleplerimizi yineliyoruz. Taleplerimiz çok açık ve net. 2011 yılında çıkarılan 666 sayılı KHK ile bir bir yok edilen özlük haklarımızı geri istiyoruz. İkramiyelerimizi, sosyal güvenlik tazminatını, uzmanlık kadrosunu, 3600 ek göstergeyi, büyükşehir farkını, kira yardımını, kalıcı ek ödememizi istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz ücretlere kavuşana, haklarımızı alana kadar taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Bu mücadele kazanımla sonuçlanacak" dedi.
Tuğba Kulasoy