Puan ve sıralamalarına göre tercihlerini yapacak olan gençler için uzmanlar, tercih sürecinde destek sağlamak adına önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Eğitim hayatlarının önemli bir dönemecinde bulunan öğrenciler, üniversite tercihleriyle geleceklerini şekillendirecekler. Bu kritik sürecin doğru ve bilinçli bir şekilde yönetilmesi, gelecekteki meslek ve kariyer yolculuğunun temellerini oluşturacak. Bu noktada, uzmanlar öğrencilere destek olmak ve doğru tercihler yapmalarına yardımcı olmak amacıyla önemli açıklamalarda bulunuyorlar.
ÇOMÜ TV’de Kampüs Özel Programına konuk olan Doç. Dr. Hanife Esen Aygün , üniversite tercihlerinde bulunacak öğrenciler için önemli açıklamalar yaptı. Tercih süreci ile ilgili konuşan Doç. Dr. Hanife Esen Aygün, “Öğrenciler tam her şeyi geride bıraktık diye rahatlarken yeni bir zorluk onları bekliyor. Bundan sonraki tüm yaşantısını, belki de yönünü belirleyen seçimi. Doğru bölüm nasıl belirlenir? Çünkü doğru bölüm beraberinde doğru iş, doğru sosyal çevre, hatta doğru eşi de beraberinde getiriyor. Peki hayalimdeki bölümü nasıl seçeceğim? Çünkü biz üniversite tercihini yaparken tabi ki aldığı puan yüzdelikleri esas alarak tercih yapmalarını söylüyoruz biz öğrencilere . Ama sayılar her zaman bize tam doğru olanı göstermeyebiliyor. Sayıların arkasındaki gizli anlamlara bakmak gerekebiliyor. Orda da Üniversite tercihi yapacak kişinin özellikleri devreye giriyor. Çok iyi bir puan almış olabilirsiniz, toplumda kabul görecek bölümü tercih etmeye yetecek kadar puan olabilir fakat seçilecek bu bölüm, sizin hayaliniz olsa bile sizin kişisel özelliklerinize uygun olmayabilir. Örneğin puanlar tıp bölümünü seçmeye yetiyor olabilir fakat ancak siz doktor olmak için uygun kişisel özelliklere sahip olmayabilirsiniz. Bu nedenle meslekler hakkında bilgi edinmek, bu mesleklerin kendi kişisel özellikleri ile örtüşüp örtüşmediğini dikkate alarak bölüm tercihinde bulunmak son derece önemli” dedi.
Öğrencilerin bölümüne katkı verecek bir şehir tercih ederse doğru olacağını belirten Doç. Dr. Aygün, “Son yıllarda yapılan tercihlere baktığımızda aslında üniversite ve bölüm seçiminden ziyade şehir seçiminin ön planda olduğunu düşünüyoruz. İkisinin de doğru tarafları olduğu gibi bazen, bazen de dezavantajlı yönleri de olabilir. Dolayısı ile burada dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan bir tanesi de seçtiği bölümün bulunduğu şehir, beni mesleki anlamda ne kadar geliştirecek. Yani bulunduğum şehir benim mesleki gelişimine ev sahipliği yapabiliyor mu? Eğer yapabiliyorsa doğru şehirde doğru bölüm okunabilir” şeklinde konuştu.
Üniversite tercihi yapan öğrencilerin hayatının da tercihini yapacaklarını söyleyen Doç. Dr. Aygün “Üniversite hayatı sadece bilgi değil, beraberinde yaşamı da elde ettiğimiz yerler. Geçmişte bi diyorduk ki ‘Okul hayata hazırlıktı’ hayır, okul artık hayatın ta kendisi. Üniversite yaşamı boyunca elde ettiği bilgi, beceri ve çevre sonrasında bilgiyi okulda, beceriyi de şehrin olanakları ile geliştirecek. Sosyal ağı oluşturma kısmını da burada kendi gibi aynı bölümü tercih eden arkadaşları ile başarı oluşturacak. Bu da son derece önemli bir faktör oluşturuyor aslında. Göz ardı edilen fakat dikkate almamız gereken bir faktör. Çünkü aynı bölümden mezun olan kişiler olarak çalışma hayatına atıldıklarında da aynı meslek dalında çalışıyorlar. Böylece birbirlerini tamamlayıp beraber iyi işler üretiliyor” dedi.
Sadece okul ve öğrencilerin değil, işverenlerin de tercihlerinin değiştiğini, artık okulda fakülteyi birinci olarak bitiren değil, problem çözebilenlerin işe daha çabuk girdiğini vurgulayan Doç. Dr. Aygün, “Artık İş Yerleri, fakülte birincilerinden ziyade iş başında problem çözebilen, iş arkadaşları ile uyumlu çalışabilen işbirliği, iletişimi açık bireyleri tercih ediyor. Bu anlamda da doğru tercihi yapabilmek, bilinçli tercihlerle doğru insanlarla bir araya gelebilmek bizi hayata da hazırlıyor, mesleğe de hazırlıyor. Sosyal ağın oluşturulabilmesinin önemli bir yolu bu tercihi yapan aynı insanlarla buluşmakken, diğer bir ayağı ise şehrin ve imkanların birbirini destekler nitelikte olması. Çünkü mezun olup iş hayatına atıldığımızda da aynı network’a ihtiyaç duyuyoruz. Ben de yıllardır mezun olmama rağmen hala lisans arkadaşlarımla görüşmeye devam ediyorum” diye konuştu.
Çanakkale'nin, tarihi, doğası ile olağanüstü muazzam bir şehir olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aygün, "Gelenin, görenin hayran olduğu, dönmek istemediği bir şehir. Bilimin doğa ve tarihle buluştuğu bir şehir. Çok nitelikli bölümlerimiz ve çok nitelikli hocalarımız var. beraberinde bilimi sevgi ile çoğaltıyoruz. Bu anlamda üniversite öğrencilerine ciddi anlamda sosyalleşme olanağı da sunan bir şehir olarak karşımıza çıkıyor ki üniversiteye yönelik yaptığımız araştırma da bunu gösteriyor. Memnuniyet araştırmalarında Çanakkale hem yaşanabilir şehirler kulvarında listenin başlarında yer almakla birlikte üniversite memnuniyetinde Türkiye’de 4. sırada yer alıyor. Bu da çok ciddi ve önemsenmesi gereken bir rakam” dedi.
Tuğba Kulasoy