Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe liderliğinde gerçekleştirilen kazılar, antik kentin tarihini yeniden aydınlatıyor.

 Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe’nin başkanlığında, 25-30 kişilik bir ekiple  Alexandria Troas Antik Kenti’ndeki kazılar yürütülüyor. Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve desteğiyle, Çanakkale Valiliği, Türk Tarih Kurumu, Ankara Üniversitesi ve İÇDAŞ A.Ş. gibi çeşitli kurumların katkılarıyla yapılıyor.  Alexandria Troas Antik Kenti’nde süren kazı çalışmalarında, 1800 yıllık mimari yapılar gün ışığına çıkarılıyor.

 Kazı çalışmalarının 1 Temmuz itibarıyla başladığını belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, "Çalışmaları ortalama 25-30 kişilik bir ekiple yürütüyoruz. İçerisinde arkeologların, mimarların, koruma uzmanların, restoratörlerin, antropologların ve jeofizikçilerin olduğu bir ekip. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir program çerçevesinde çalışmalarımıza başladık ve yürütüyoruz. Bu çalışmalara Ankara Üniversitesi'nin yanı sıra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Ostim Teknik Üniversitesi'nden öğrenciler, uzmanlar ve hocalar katılıyorlar. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin de öğretim üyesi ve öğrenci anlamında ciddi desteği var. Çalışmalarımızı 7-8 üniversiteyle yürütüyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi adına her yıl olduğu gibi çalışmalar yürütülüyor. Bakanlığımızın verdiği izin ve desteğin yanı sıra üniversitemizin, çeşitli üniversitelerin ve özel sektörden ana sponsorumuzun desteğiyle bu çalışmalar yürümekte" dedi.

 Bu yıl forum alanı olarak adlandırılan, kentin kalbi niteliğindeki alandaki kazı çalışmalarının yoğunlaştığını söyleyen Prof. Dr. Öztepe, "Alanın doğusunda başlangıcından itibaren çalışıyoruz. Alanın doğusu dediğimiz bölgede odeon, podiumlu salon, polygonal yapı gibi önemli yapılar var. Bunlar büyük ölçüde geçtiğimiz yıllarda gün ışığına çıkarılmıştı. Fakat bunların özellikle kuzey ve doğu kesimindeki bölümleri açılmamıştı. Bu yıl çalışmaları kuzey ve doğu bölümlerinde yürütmeye başladık. Doğu bölümünde daha önce çok küçük bir alanda başka bir yapı ya da yapılar kompleksi olabileceğini gördüğümüz alanda devam ediyoruz. Burada yürüttüğümüz çalışmalar M.S. 2'nci yüzyıldan itibaren bu alanda yapılaşmanın olduğunu ve kendi içerisinde değişimler gösterdiğini ortaya koydu. Bu anlamda 1800 yıl öncesinden başlayıp belki 300-400 yıl içerisinde değişimler gösteren yapılar grubunun bir bölümünü gün ışığına çıkarmaya başladık. Arkadaşlarımız çalışıyorlar. Küçük buluntular olarak dönemleri hakkında bilgi verecek büyük ölçüde korozyona uğramış olan sikkelerin yanı sıra yoğun seramik ve üst yapıya ilişkin çatı kiremitleri yer alıyor. Burada çeşitli iskan evrelerini, buluntu gruplarını değerlendirip tespit edebiliyoruz" şeklinde konuştu.

 Kentin en parlak döneminin M.S. 2'nci yüzyıl olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztepe, "O dönemden başlayıp 4 ve sonrasındaki yüzyıllardaki değişimleri mimari katmanlaşmada izleyebiliyoruz. Yani en erken evrenin çekirdeğini buluyorsunuz. Sonrasında mimari katmanlara bunun üzerine yeni dönemler geliyor. Bazı bölgelerde değişimleri duvar örgülerinde görüyorsunuz. Bunları tespit ediyoruz. Bunun yanı sıra bunları destekleyecek küçük buluntular da çıkmaya başladı. Böylece bu alanda belgeleyerek kaldırılması gereken bölümleri kaldıracağız. Ana ilk oluşum evresine ulaştığımız noktalar olacak. Ama bir taraftan da kentin bu yaşanmışlığının dönemsel belgelerini de yerinde koruyacağız. Hedefimiz 'doğu yapısı' olarak adlandırabileceğimiz yapının şu anda otopark olarak kullandığımız alanın altından geçtiğini düşündüğümüz kuzeye güney doğrultulu caddeye kadar varlığını tespit etmek. Bir bölümünü tel örgünün içerisinden kazarak tespit edeceğiz. Bir bölümünde de minimal sondajlar yapıp tekrar bakmamız ve kapatmamız lazım. Jeofizik çalışmaları sonucunda geçtiğimiz yıl burada, otopark alanının bir bölümünde büyük bir yapının duvar izleri olması muhtemel grafikte koyulu açıklı alanlar ortaya çıktı. Bu koyulu açıklı alanlardan da referans alarak çalışmalarımızı yürüteceğiz" dedi.

Tuğba Kulasoy