Bayraktar, tarım sektörünün iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarını en ağır hisseden alanlardan biri olduğunu vurguladı. "Kuraklık nedeniyle Türkiye genelinde hububat ekimlerinde zorluklar yaşanıyor" diyen Bayraktar, özellikle buğday ve arpa gibi temel ürünlerde yaşanan ekim gecikmelerinin endişe verici olduğunu belirtti. Türkiye'de son yıllarda yağış rejiminde yaşanan ciddi azalmalar, tarımsal verimliliği düşürmekte ve çiftçilerin maliyetlerini artırmaktadır. Bayraktar, açıklamasında tarımda suyun vazgeçilmez bir kaynak olduğuna dikkat çekerek, mevcut su kaynaklarının sürdürülebilir yönetiminin önemine işaret etti. Türkiye’de tarımda kullanılan suyun yüzde 77’sinin sulama amaçlı harcandığını belirten Bayraktar, etkin sulama sistemlerine geçilmesinin gerekliliğini dile getirdi. Bu kapsamda, çiftçilere su tasarruflu modern sulama sistemleri için teşviklerin artırılması gerektiğini ifade etti.
İklim Değişikliğinin Tarımsal Üretime Etkileri ve Çözüm Önerileri
Bayraktar, iklim değişikliğinin su döngüsü üzerinde yaratacağı etkilerin su kıtlığını artıracağına ve 2025 itibarıyla dünya genelinde 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı riskiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çekti. Türkiye’nin yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının bin 302 metreküp olduğunu ifade eden Bayraktar, ülkenin su zengini bir ülke olmadığını ve bu nedenle tarımda sürdürülebilir su yönetimi politikalarının önemini vurguladı.
Kuraklık ve İklim Değişikliğiyle Mücadele İçin Yapılması Gerekenler
Küresel iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele etmek için Bayraktar, Türkiye’nin tarımsal üretiminde modern üretim teknolojilerine geçişin hayati önem taşıdığını belirtti. Bayraktar ayrıca, tarım sektörünün sürdürülebilir kılınması için su, toprak ve biyoçeşitlilik gibi doğal kaynakların korunması ve etkin yönetilmesi gerektiğini ifade etti.
Kaynak: TZOB