Buradaki tören, Eceabat Kaymakamı ve aynı zamanda Gelibolu Kaymakam vekili olan Bülent Yılmaz, 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Yaşar  Arslanhan ve Gelibolu belediye başkanı Mustafa Özacar’ın  Ece Bey’in mezarına çiçek bırakmasıyla başladı. Ardından törene, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam edildi. Daha sonra Ece Bey’in biyografisi okundu. Okunan mevlidin ardından anma töreni katılımcılara pilav ve ayran ikram edilmesiyle sona erdi.
 
Süleyman Paşa mezarında anıldı
Türkler'in Anadolu'dan Rumeli'ye Geçişi ve Gelibolu Fethi'nin 663'nci yıldönümü etkinlikleri kapsamında Lapseki’ye bağlı Çardak beledisinde bir program düzenlendi. Törenler, Gazi Yakup Bey'in, Lapseki'ye bağlı Çardak Beldesi'ndeki Gazi Yakup Bey Camisi'nin avlusunda bulunan mezarına, Lapseki Kaymakamı Tahir Şahin, Gelibolu Kaymakamı Oktay Çağatay, Tuğgenera 18 nci Mknz.Piy.Tug. K.Mustafa Yaşar Arslanhan, Lapseki Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz, Çardak Belediye Başkanı Basri Ulaş,Gelibolu belediye başkanı Mustafa Özacar ve protokol üyeleri  buket bırakılıp, saygı duruşunda bulunulması ve dua edilmesiyle başladı.
 
Daha sonra caminin yanındaki Tarihi Han Meydanı'nda devam eden törende konuşan Çardak Belediye Başkanı Basri Ulaş, "Çardak, Çanakkale Boğazı'nın kuzeyinde yer alan, yeşil ile mavinin iç içe geçtiği, Asya ile Avrupa'nın göz göze geldiği, şirin bir belde olup, Türk ve Osmanlı tarihi içerisinde çok önemli bir hadiseye şahit olmanın haklı gururunu bizlere yaşatmaktadır" dedi. Başkan Ulaş, 662 yıl öncesine dayanan Türkler'in Rumeli'ye geçişini ise şöyle aktardı: "Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Bey'in oğlu olan Orhan Gazi, o günkü adıyla Rumeli olarak anılan Trakya topraklarını fethetmek için, bu görevi kendi oğlu olan Gazi Süleyman Paşa'ya verir. O dönemin gözü pek ve savaşçı komutanı olan Süleyman Paşa, 80 kişilik bir kuvvet oluşturarak yola çıkar. Yaya olarak 4 günde Bursa'dan şu anda bulunduğumuz mevkiye ulaşırlar. Alem Sultan otağını kurarak Çardak Beldemiz'e yerleşmiş olur. Gözlerini karşı kıyıda uzanan Bizans topraklarından ayıramayan Süleyman Paşa, askerlerine birkaç gün dinlendikten sonra hazırlık yapmaları emrini verir. Askerlerde ilk önce bir mescit oluşturup, su kuyusu açarak hazırlıklara başlarlar. Bu çalışmalar neticesinde, yiğitler Gelibolu'ya sal yaparak geçmeyi planlar... Bugün 'Salbaş' diye adlandırılan mevki o zamanlar gür ormanlarla kaplı bir arazidir. Osmanlılar büyük bir gizlilik içinde burada sal yapımına girişirler. Sevindik ismindeki bir neferin, salların altına öküz işkembelerinden tulum yaparak koyma fikriyle, bu konuda başarılı olan askerlerimiz, Çardak kıyılarından 2 büyük salla karşıya geçmeyi başarırlar. Karşıya geçtiklerinde Gelibolu Kayalıkları'na çıkan bu yiğitler, burada şükür namazı kılarlar. Gazi Süleyman Paşa, az ileride bulunan Bizans yönetimindeki Çimpe Kalesi'ne girmek için yanındaki beylerle fikir yürütürken, avlanmak için bölgede dolaşan bir grup askerimiz de, o bölgede bulunan bir köylüyü yakalayıp Gazi Süleyman Paşa'nın huzuruna getirir. Köylünün perişan halini görüp üzülen Paşa, bu köylüye elbise ve altın verir. Bu durumdan etkilenen köylü ise, askerlerimize yardım ederek, onları gizli bir geçitten Çimpe Kalesi'ne sokar. O dönemdeki Bizans yönetiminden rahatsız olan kale halkı ise, Gazi Süleyman Paşa'ya itaat eder ve böylece Rumeli'nin fethi gerçekleşmiş olur. Tarihimizin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen bu olaydan yıllar sonra İstanbul'u fetheden Osmanlı İmparatorluğu, 3 kıtada hüküm sürmeye başlar. Her gittiği yere, adaleti, barışı ve huzuru da götüren Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları Viyana kapılarına dayanır. Çanakkale Boğazının güvenliği için, Çardak Beldemizde ordu bulundurmak isteyen Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul'un Fethiyle birlikte Gazi Yakup Bey'i de bu topraklara Boğaz komutanı olarak atamıştır. Bu değerli devlet adamı da Çardak Beldemize, 1 cami, 7 su kuyusu, 1 Hamam, 1 Medrese ve 1 Yolcu Hanı kazandırmış, Çamköy, Hasköy ve Kalfadız köylerinde yaşayan halkı, Çardak'ta alt yapısını kurduğu iskana zorunlu kılarak Çardak'ı merkezi yerleşim birimi haline getirmiştir" dedi.
 
Törene, çeşitli ilk ve ortaokul öğrencilerinin okuduğu şiirlerin ardından Lapseki belediyesi Halk Dansları topluluğunun gösterileriyle devam edildi. Son olarak Mehteran Takımının verdiği konserin ardından, tüm protokol ve halk Çardak İskelesine geçip araba vapuruyla Gelibolu'ya geçerek, temsili olarak Rumeli'ye geçişi canlandırdı.
 
Haber: Ercan Özçetin