Diyetisyen Bihter Taşdelen, 4 Mart Dünya Obezite günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Diyetisyen Taşdelen açıklamasında obezite ile ilgili verilere vurgu yaparak, "1,9 milyar insan 2035 yılında dünya çapında obezite ile yaşayacak. Fazla kilo ve obezitenin 2035'teki tahmini küresel ekonomik etkisi 4,32 trilyon dolar olacak. Çocukluk çağı obezitesinin 2020 ile 2035 arasında %100 artması bekleniyor. 2035 yılına kadar her 4 kişiden 1'imizin obezite ile yaşaması bekleniyor. Obezite Günü’nün bu seneki teması ‘Bakış Açısını Değiştirmek’ olarak belirlendi.  Daha sağlıklı bir gelecek yaratmak için herkes tarafından obezitenin anlaşılması, önlenmesi ve tedavisini iyileştirmek için harekete geçilmesi gerekiyor. Obeziteyi biraz daha yakından tanıyalım. Obezite nedir? Obezite, sağlık için risk oluşturan anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanmaktadır. Beden kitle indeksinin (BKİ) 25'in üzerinde olması, fazla kilolu olarak kabul edilir. 30'un üzerinde olması ise obezite olarak kabul edilmektedir” diye konuştu.  
 
 
Obezitenin yaygın  görülmesinin nedenleri hakkında görüşlerini dile getiren Taşdelen, "Genetik: Vücudunuzun gıdaları enerjiye nasıl işlediğini ve yağın nasıl depolandığını etkileyebilen genetiğiniz Yaşlanmak: Daha az kas kütlesine ve daha yavaş bir metabolizma hızına yol açarak kilo almayı kolaylaştırır Uykusuzluk: Yeterince uyumamak, sizi daha aç hissettiren ve bazı yüksek kalorili yiyecekleri arzulamanıza neden olan hormonal değişikliklere yol açabilir.
Hamilelik: Hamilelik sırasında alınan kilonun verilmesi zor olabileceğinden ve sonunda obeziteye yol açabilir” şeklinde konuştu.
 
Obezitenin sadece basit bir kilo alma sorunu olmadığını, bazı sağlık sorunlara da yol açabileceğini belirten Taşdelen, "PCOS: Kadın üreme hormonlarının dengesizliğine neden olan bir durum olan polikistik over sendromu  Prader-Willi sendromu: Doğumda aşırı açlığa neden olan nadir bir durum Hipotiroidizm: Tiroid bezinin belirli önemli hormonları yeterince üretmediği bir durum Osteoartrit (OA): Fiziksel aktivitede azalmaya yol açan ve ağrıya neden olan diğer durumlar Bazı Psikolojik etmenler, Psikolojik bazı rahatsızlıklar duygusal yemeye sebep olarak obeziteye sebep olabilmektedir. Obezite, basit bir kilo alımından daha fazlasına yol açabilir. Vücut yağının kasa oranının yüksek olması, iç organlarınızın yanı sıra kemiklerinize de baskı uygular. Aynı zamanda kanser için bir risk faktörü olduğu düşünülen vücuttaki iltihaplanmayı da arttırır. Obezite ayrıca tip 2 diyabet için önemli bir risk faktörüdür. Obezite, bazıları tedavi edilmezse yaşamı tehdit edebilen bir dizi sağlık komplikasyonuyla ilişkilendirilmiştir. Tip 2 diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, bazı kanserler (meme, kolon ve endometrial), felç, safrakesesi rahatsızlığı, karaciğer yağlanması hastalığı, yüksek kolestorol uyku apnesi ve diğer solunum problemleri, artrit, kısırlık” dedi.
 
 
Obezite tedavisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Taşdelen, “Doktor ve diyetisyen eşliğinde yapılan bir bütüncül tedavi gerektirir. Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 5 grup altında toplanmaktadır, birincisi Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi, ikincisi Egzersiz Tedavisi, üçüncüsü Davranış değişikliği tedavisi, dördüncüsü Farmakolojik tedavi beşincisi ise Cerrahi tedavi olarak belirleniyor. Beslenme, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın temelini oluşturur. Obezite özellikle tedavi edilmesi gereken ve tedavi edilmezse çok daha kötü durumlara sebep olabilen bir hastalıktır. Bir an önce sağlığınız ve kendiniz için bir adım atın” ifadelerini kullandı.
 
Tuğba Kulasoy