“Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre; bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmişse veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılmışsa, hakaret suçu işlenmiş kabul edilir. Basit hakaret suçunda 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilir” şeklinde konuşan Av. Gökçe Özdemir, “Sosyal medya platformları üzerinden en sık karşımıza çıkan suç tipi hakaret suçu” dedi.
Son yıllarda artan sosyal medya kullanımı  zaman zaman sınırları da aşıyor.  Bazı kullanıcıların hesapları çalınarak ya da fake hesaplar oluşturarak özellikle siyasetçilere yönelik  hakaretlere varan açıklamalar yapılıyor. Yapılan bu hakaretlerin tespit edilmesi ile  kullanıcılara ağır cezalar verilebiliyor.  Bu hakaretlere ilişkin verilen hukuk karalarına ilişkin Av. Gökçe Özdemir önemli açıklamalarda bulundu
Sosyal medya hesaplarında onur zedeleyecek yorumlar ve paylaşımlar yapılması, mesajlar gönderilmesi hakaret suçu olarak kabul ediliyor ve 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile sonuçlanabiliyor. Hakaret sebebi ile kişi maddi ve manevi zarara uğrarsa ayrıca hakaret eden kişiden tazminat talebinde de bulunabiliyor. Konuya dikkat çeken Av. Gökçe Özdemir, sosyal medyada hakaret suçu ve cezası hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu. “Hakaret suçu doğrudan kişiye yönelik olabileceği gibi kişinin gıyabında da işlenebilmekte. Ancak, gıyapta hakaret suçunun işlenmiş kabul edilebilmesi için hakaret eden şahsın eyleminden en az üç kişinin bilgi sahibi olması gerekli. Kanun internet veya sosyal medya aracılığıyla suçun işlenmesine ilişkin herhangi bir ayrım yapmıyor ve hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza miktarını artırıyor” diyen Av. Gökçe Özdemir, şunları kaydetti: “Örneğin; Facebook, Twitter ve Instagram gibi ülkemizde de yoğun kullanılan sosyal medya hesapları üzerinden bir iletiye/gönderiye herkesin görebileceği şekilde hakaret içeren bir yorum yapıldığında aleniyet mevcut olacağından ceza altıda bir oranında artırılır. Ancak, özel mesajlaşma imkânından faydalanarak direkt karşı tarafa mesaj ile hakaret edildiğinde aleniyet unsuru gerçekleşmeyeceğinden ceza artırılmaz. “
Öte yandan, hakaret suçu mağdurunun Cumhurbaşkanı olması halinde ya da kamu görevlisi olması halinde yine farklı oranda ceza miktarlarının kanunda belirlendiğini hatırlatan Av. Gökçe Özdemir, sosyal medya üzerinden hakarete maruz kalanların izlemesi gereken adımlar hakkında da bilgi verdi.

Sosyal Medya Üzerinden Hakarete Maruz Kalırsanız
Av. Gökçe Özdemir konuyla ilgili olarak “Hakaret suçunun işlendiğinin araştırılabilmesi ve bu suçu işleyen kişinin tespit edilip cezalandırılabilmesi için öncelikle kendisine hakaret edilen mağdurun savcılığa şikâyette bulunması ve şikayet dilekçesine delillerini eklemesi şart” dedi ve ekledi: “Mağdur tarafından delil olarak hakaretin ekran görüntüsü, hakaret eden kullanıcı hesap bilgileri, var ise URL adresi açıkça sunulmalı. Savcılık tarafından bu deliller esas alınarak gerekli inceleme ve araştırma yapılır. Hakaret eden kişi tespit edildikten sonra bu kişinin ifadesi alınır. Savcılık, tarafların uzlaşma durumu olmaması halinde de iddianame düzenler. İlgili mahkemeye iddianame savcı tarafından gönderilerek kovuşturma aşamasına geçilir.”
 
Facebook Twitter Instagram gibi sosyal medya uygulamalarının bağlı olduğu şirketlerin idari birimlerinin yurt dışında olduğunun altını çizen Özdemir, “Türkiye’de resmi yetkili sorumlu bir temsilcilikleri de bulunmuyor. Bu yüzden anılan sosyal medya platformları üzerinden bir suç işlendiğinde, suçluların açıkça kim olduklarının tespit edilemediği durumlarda özellikle gereksinim duyduğumuz IP adreslerinin temininde ciddi problemler yaşanabiliyor. Türk adli makamları suçu işleyenin hesabına giriş yapan IP adreslerine ilişkin bilgi istediğinde bu şirketler kendi etik kurallarının ihlal edilmediğini gerekçe göstererek bilgi vermemeyi tercih ediyor” dedi.
Tereddüt Etmeden Şikayette Bulunabilir
Sosyal medya platformları üzerinden hakarete uğrayan kişilerin öncelikle hakaret eylemini gerçekleştiren kullanıcı profillerini dikkatle incelemesini öneren Özdemir, konu hakkında şu bilgileri verdi: “Eğer bu kullanıcı profilinde, kullanıcının gerçek kimliğine görüntüsüne ve bilgisine ulaşılabiliyorsa tereddüt etmeden şikayette bulunsunlar. Anonim ya da sahte bir hesap ise ve kat-i suretle kim olduğunu anlamak, tahmin etmek mümkün değilse ayrıca şahsın Türkiye sınırları içerisinde olmama ihtimali varsa; her ne kadar Türk adli makamları bahse konu şirketler tarafından IP adresi paylaşımında bulunmalarını isteyecek olsa da bu şirketlerin IP adreslerine ilişkin bilgileri vermeme olasılığı yüksek olduğundan mağdur şikayetinden gereken sonucu alamayabilir. Hakaret suçunu içeren ileti, gönderi, yorum daha sonra silindiyse yine mağdur elindeki delillere ek olarak tanık beyanlarına da başvurabilir. Adli makam, tanığın ilgili görüntüyü görüp görmediğini, hakaret suçunu işleyenin hesabının herkese açık olup olmadığını, kapalıysa suçun işlendiği tarihte tanığın hesaba erişiminin olup olmadığını açıklığa kavuşturur.”
Hakaret sebebi ile kişi maddi ve manevi zarara uğrarsa ayrıca hakaret eden kişiden tazminat talebinde de bulunabileceğini söyleyen Av. Gökçe Özdemir, “Hakaret suçunda maddi olmaktan çok genellikle manevi zarar ortaya çıkar. Bu tazminatın yasal dayanakları hem Türk Medeni Kanunu 25/3. maddesi hem de Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesidir. Hakarete ilişkin ceza davasından mahkûmiyet hükmü çıkmasa bile hukuk davası yoluyla manevi tazminat talep edilebilir. Ceza mahkemelerinin vermiş olduğu hüküm, bu tazminat davasında hukuk mahkemelerini bağlamaz” dedi.

Haber Merkezi