Doç. Dr. Gül Ebru Orhun danışmanlığında Alper Dönmez tarafından hazırlanan çalışma, yenilenebilir enerji kaynaklarının artan enerji talebine sürdürülebilir bir çözüm sunabileceğini gösteriyor.

Çalışmanın Bulguları

Çanakkale’nin biyokütle potansiyeli, hayvansal ve bitkisel atıklara dayanıyor:

Hayvansal Atıklar: Yıllık 91,9 milyon metreküp biyogaz üretimi ile 433,18 GWh elektrik enerjisi elde edilebileceği belirlendi.

Bitkisel Atıklar: Tarım kaynaklı atıkların enerji eşdeğeri 3.617,75 TEP olarak hesaplandı ve yılda 42.017,53 MWh elektrik üretiminin mümkün olduğu tespit edildi.

Bu sonuçlar, Çanakkale’nin hayvansal biyokütlede %1,38, bitkisel biyokütlede ise %0,08 oranında Türkiye’ye katkı sağladığını ortaya koyuyor.

Çevre ve Ekonomiye Katkı

Yoğun tarım ve hayvancılık faaliyetleri sonucu oluşan atıkların biyokütleye dönüştürülmesi:

Çevre Kirliliğiyle Mücadele: Atıkların işlenmesiyle çevreye verilen zarar azaltılabilir.

Enerji Bağımsızlığı: Yerel enerji üretimi artırılarak fosil yakıtlara olan bağımlılık düşürülebilir.

Yan Ürünler: Gübre ve biyoyakıtlar gibi ürünlerle tarım ve hayvancılık desteklenebilir.

1915 Çanakkale Köprüsü ve Artan Enerji Talebi

1915 Çanakkale Köprüsü’nün hizmete girmesiyle bölgede beklenen ekonomik hareketlilik, enerji talebini de artıracak. Biyokütle enerjisi, bu artışı çevreye zarar vermeden karşılamak için stratejik bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Yatırım ve Gelecek Önerileri

Araştırma, Çanakkale’nin yenilenebilir enerji yatırımları için büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguluyor. Biyokütle enerjisine yönelik yatırımların artırılmasıyla:

Türkiye’nin enerji bağımlılığı azaltılabilir.

Sürdürülebilir enerji politikalarına geçiş hızlanabilir.

Çanakkale’nin biyokütle enerji potansiyeli, çevresel sorunların çözümü ve yerel ekonomiye katkı açısından örnek bir model sunuyor. Türkiye genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkin kullanımıyla hem çevre dostu bir enerji üretim süreci mümkün olacak hem de ekonomik kalkınma sağlanacak.

Haber Merkezi