Nedime Hanım Konağı'nda gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü Vakfın Başkanı Bünyamin Nami Tonka yaptı. Vakıf üyeleri, davetliler ve vatandaşların katıldığı etkinlikte, ilk olarak ÇOMÜ öğrencileri tarafından çello resitali sunuldu.

 

"Parti dediğimiz kavram yalnızca hizmet etmek için bir araçtır"

Siyasete giriş sürecini anlatan Başkan Soyuak, “Bir 10 yıllık doktorluktan sonra şimdiye kadar toplamda 16  yıllık belediye başkanıyım. Yani doktorluk biraz daha geride, Belediye Başkanlığı biraz daha ön plana çıktı.  Üç dönem Evreşe Belediye başkanlığı yaptık. Üçüncü dönemin sonunda da şimdi Gelibolu Belediye Başkanlığını olarak göreve devam ediyorum. Galiba beni biraz farklı kılan ya da hikayemi farklı kılan galiba şu, 2 bin nüfuslu bir belde de belediye başkanlığı yaptıktan sonra ideolojik olarak baktığınızda, sosyolojik olarak baktığınızda Ege ve Trakya'da özellikle AK Parti tüm ilçelerde, beldelerde kaybederken, Gelibolu’da kendi sosyolojisinde zaten mümkün olmayan bir şeyi, seçimlerden  sonra daha iyi anlıyorsunuz ve imkansız olan bir seçimi AK Parti olarak kazanmış olmalıyız. Ben  burada parti bazında bakmıyorum olaya.  Kendimi anlatırken de partisel durum yoktu. Ben hiçbir zaman yerel yönetimlerin, yerel yönetim döneminin partisel olmaması gerektiğine inananlardanım. Çünkü parti dediğimiz kavram yalnızca hizmet etmek için bir araçtır. Ama esas o aracı kullanacak olanlar belediye başkanıdır. Eğer o belediye başkanı aracı doğru kullanamazsa sonuç olarak yanlış yollara gidip arabayı devirtir. Bunun hangi ideolojide olduğu, hangi partide olduğunun bir önemi yoktur” şeklinde konuştu.

 

"Çanakkale’nin temel sorunlarını görürüz"

Kendilerini anlatırken, toplumun temel sorunlarını, Gelibolu'nun temel sorunlarını kendince Gelibolu'nun özelinde Çanakkale'nin temel sorunları birbirine çok uzak iki kent olmadığını söyleyen Başkan Soyuak, "Mesela bana deseniz ki ‘Biga'yla Çanakkale birbirine benzer mi?’ Sosyolojik olarak çok benzemez derim.   ma Gelibolu ve Çanakkale çok benzer iki kenttir. Hem boğazın bir kenarında olması hem kendi insanın kalitesi, sosyoloji yapısı olarak birbirine çok yakındır. Bu bağımda baktığınızda, Gelibolu'nun temel sorunlarının esasına baktığımızda bir nebze de Çanakkale’nin temel sorunlarını görürüz. Bölge ne yazık ki yeterince hizmet alamamanın, yeterince ilgi göremenin, ilgi göremediği kadar da eldeki insan kalitesinin yeterince siyasete nüfuz edememesi nedeni ile en büyük sorunları yaşıyor. Ne yazık ki nitelikli insan sayısı fazla olmayınca siz ne yazık ki siyasette de ticarette de sivil toplum örgütlerinde de etkin olamamanızın bedelini ödüyorsunuz. Size yol gösterilmiyor. Siyaset dediğiniz kavram size yol gösteren bir kavram.  Ticaret de onunla beraber büyüyen bir yapı. O yüzden Gelibolu'nun sorunlarından bir tanesi  de  kendini yenileyememesi, Batı'nın en batısında olup da ne yazık ki  kendini ayağa kaldıramaması, gücünün farkında olamaması, tarihsel gücü, coğrafi gücü, sosyolojik gücü  her açıdan baktığınızda, kendi gücünün farkında olmaması. İşte biz bu dinamizm değiştirmenin derdinde olarak yola çıktık” dedi.

 

Gelibolu'nun inanılmaz bir altyapısı olduğuna ifade eden Başkan Soyuak, "Osmanlı dönemine baktığımızda İstanbul'u fetheden gemilerin üretildi yer. Cumhuriyet'in ilk yıllarında il olan bir ticaretin merkezi oluyor. Kaptan-ı Derya Piri Reislerin  yetiştirildiği yer. Cumhuriyetten sonra o ticari yapının kaybolmasından dolayı yavaş yavaş küçülen, sonunda ne yazık ki 32 bin nüfusu olan kendi halinde bir kent olmuş. Gelibolu tarihsel gücünü, coğrafi gücünü eline alıp tekrar ayağa kalkması gerekiyor” diye konuştu.

" Siyasetin acilen bizim gibi sanatçı ruhlu insanlara ihtiyacı var"

Siyasetçilerin sanat ruhlu olması gerektiğini belirten Başkan Soyuak, “Birçok insan soruyor,  ‘Sen doktorsun ne işin var senin siyasette? Memursun işini yap emekli ol siyasete ne derdi olur?’ diye soruyorlar. Bence siyasetin dilinde bir sorun var. Siyasetin acilen bizim gibi sanatçı ruhlu insanlara ihtiyacı var. Eğitimli insanların, meslek sahibi insanların siyasette olması gerektiğini düşünüyorum. Siyaset gelişim içinde. Siyasetin içinde olanlar sizin aşınızda, ekmeğinizde, işinizde, alım gücünüzle, yaşamınızda, eğitiminizde ve sağlıkta kısacası bütün hizmetlerin tamamında etkili olan insanlar. Siyaset çok da çirkin bir yer, çok da çirkef bir yer. Niye bulaşacağız, ne uğraşacağız bununla? Dediğimiz sürece bu diğer  adamların eline geçiyor.  Siyaset diğer adamların eline geçtikçe  siz daha çok az yer bulmak zorunda kalıyorsunuz. Siz daha az yer buldukça, hayatınızın daha da kötüleşmesine neden oluyorsunuz. Ben her zaman sunu söylerim  sadece eleştirmeyin, lütfen içinde olun. Dolayısı ile eğitimi olan insanların siyasette olmasını gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 

 

Altyapı ve yol gibi hizmetlerin belediyenin temel görevleri olduğunu belirten Başkan Soyuak, "Siyasette hedefiniz ve gelecekle ilgili bir planınız varsa  meslek sahibi erbaplara söylüyorum. Ne olur lütfen siyasetin içine girin. Girmediğiniz sürece eleştirmeye hakkınız yok. Girmediğiniz sürece gelecekte söz sahibi hakkınız yok. Girmediğiniz sürece işler kötü gittiğinde neden kötü demeye hakkımız olmuyor. O yüzden ben siyasete şunun için atıldım. Gelecekle ilgili  hayallerim vardı. Benim çok kazanan az işim vardı.  Eğer içindeyseniz, eğer kas kazananlarla derdiniz varsa, onların yaşamlarını değiştirmek istiyorsanız ve onların hayatlarını güzelleştirmek istiyorsanız siyasetin içinde olmak zorundasınız.  Benim bir halim vardı şöyle başladım hikayeye. İlk önce doktor oldum ve siyasetçi olmayı hiç düşünemedim. Evreşe’ye atandım ve ben buraya Belediye Başkanı olacağım dedim. Evreşe Belediye Başkanı olduktan 2  dönem sonra ben Gelibolu’ya Belediye Başkanı olacağım muhakkak dedim. Ben biraz sosyal belediyeciliğin çok olumlu olduğunu düşünen insanımdır. Yani yol yapmak, altyapı yapmak, kanalizasyon yapmak, kültür merkezi yapmak esasında belediyenin asli görevidir. Yani bir belediye başkanı bunun  için karşınıza çıkmaması lazım. Eğer devlet sana maaş veriyorsa sen bunları millete çıkıp da bunları sana yapacağım diye nasıl dersin. Benim için bunlar asli  görev olduğu için benim derdim,  biraz sosyal belediyecilik. İnsanların yaşamları nasıl kolaylaştırabiliriz? Siyaset ve belediye insanların yaşamlarını nasıl kolaylaştırabilir ve nasıl dayanılır hale getirilebilir felsefesi ile yürütülmelidir” dedi.

"Bir hayaliniz olmalı, asla vaz geçmemelisiniz bir de hedefiniz olmalı"

Evreşe’de her eve sınırsız ve ücretsiz internet  verdiklerini söyleyen Başkan Soyuak, "Bizde ekmek 5 TL, kıyma 150 TL’ydi. Bizde çocukların tamamına kreş ücretsiz. Üstelik her şeyleri belediye tarafından karşılanıyordu. Aş evini açtığımızdan bu yana 12 yıldır her akşam ihtiyaç sahiplerinin evlerine yemek götürüyoruz. Derdimiz şu oldu her zaman. Yaşamın içinde olalım, insanlara değelim, hayatlarını değiştirerek, güzelleştirelim istedik. Ben bir gün Gelibolu Belediye Başkanı olmalıyım diyerek, yola çıktığım hikayenin sonunda hayallerime  kavuştum ve Gelibolu Belediye Başkanı oldum. Bir hayaliniz olmalı, asla vaz geçmemelisiniz bir de hedefiniz olmalı. Eninde  sonunda kazanıyorsunuz. O yüzden Gelibolu bir hayalim var benim” dedi.

 

 

"Gelibolu'ya baktığınızda dünyada kaç  kent vardır ki bu kadar bilinebilen? Ya da boğazın kenarında olan. Boğazın kenarında olup bu kadar uzun geniş bir sahili olan" diyen Başkan Soyuak, şunları söyledi:

"Eğer Anadolu’nun herhangi bir ilçesinin yollarını altından yapsak, ya da İstanbul'da Esenyurt'un yollarının altından yapsak ve  bütün Avrupa'ya desek ki ‘İstanbul'un Esenyurt ilçesinin yollarını altından yaptık’ desek ne Avrupa, ne Amerika, ne de Avusturalyalıların umurunda olur. Ama siz eğer Gallipoli’yi yaşanabilir bir kent haline getirirseniz ‘bak biz böyle bir kent yarattık’ derseniz Avustralya'nın, Yeni Zelanda'nın, İngiltere'nin Avrupa'nın bir anda ilgisini çekmeye başlarsınız. Çünkü onlar biliyorlar Gallipoli’yi. Eğer bir şey değişecekse bu ülkede ve dünyaya  marka değeri gösterecekseniz, değişimin Gelibolu'dan başlanması  gerektiğine inanıyorum. Daha kolay yurt dışında  lanse edebilir ve daha kolay anlatabilir bir kanıttır Gelibolu.  Türkiye bir şey değişecekse de siyasette bir anlayış değişecekse de dilin de Gelibolu’nun olması gerektiğini düşünüyorum."

Söyleşinin ardından, Türkiye Okullar Arası Salon Sportif Tırmanış Yarışmaları'nda üçüncülük elde eden Troya Dağcılık Spor Kulübü'nün minik sporcularına ödülleri takdim edildi. ÇOMÜ Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Vakfı tarafından madalya verilen sporculara, ödülleri Başkan Soyuak tarafından sunuldu. Öğrencilerin eğitiminde emeği geçen Doç. Dr. Emrah Aykora, Deniz Etik ve Mustafa Göçmen'e teşekkür plaketleri verildi. Program hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

Ercan Özçetin

Foto:BHA