Yaşanan skandala sağlık sendikaları da sessiz kalmadı.  İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenleyen Çanakkale Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) yaşanan skandala tepki gösterdi.

Çanakkale Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)   sağlıkta yaşanan skandallara ilişkin İl Sağlık Müdürlüğü binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.   SES Çanakkale Şube Hukuk Sekreteri Barış Dirik, sendika adına yaptığı basın açıklamasında “ Dünya Bankası’nın bir programı olarak Sermayenin ihtiyaçları kapsamında geliştirilen Sağlıkta Dönüşüm Programı, 3 Kasım 2002’de tek başına iktidara gelen AKP Hükümeti tarafından uygulanmaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programıyla, sağlık sistemine bilerek yatırım yapılmamış, uygulanan bilinçli politikalarla sistem zayıflatılmış, ortaya çıkan hasta kuyrukları, ilaca ulaşım zorlukları, SSK-Sağlık Bakanlığı ayrılığı gibi halkta oluşan hoşnutsuzluktan faydalanılmış, tüm bu olumsuzlukların sağlıkta devrim yapılarak değiştirileceği beklentisi yaratılmıştır. Gelinen aşamada, para için bebeklerimizin yaşamlarına el uzatan bu programın toplum sağlığına yararı olmadığı herkesçe görülmüştür. Kar ve rant amaçlı, özelleştirmeci, geniş halk kesimlerinin çıkarlarını sermayenin ihtiyaçları için gözden çıkartan bu program, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi biz de çökmüş, Sağlıkta Sönüşüm Programına dönmüştür” dedi.

Başka bir sağlık mümkün

SES Çanakkale Şube Hukuk Sekreteri Barış Dirik, sendika olarak yapılan önerilere de dikkat çekerek “Sağlıkta Dönüşüm Programı; sözleşmeli çalıştırma, performansa dayalı ücretlendirme, genel sağlık sigortası, aile hekimliği, kamu hastane birlikleri gibi uygulamaları kapsıyordu. Kamu Özel Ortaklığı’nın sağlıktaki adı olan Şehir Hastaneleri ise programın ikinci fazıydı. Sağlıkta Dönüşüm Programı tüm itirazlarımıza rağmen, büyük oranda yaşama geçirildi. Mevcut sağlık sistemini eleştirirken, hep alternatifini de sunduk. Daha özgür, sömürüsüz, demokratik, eşitlikçi bir dünya için mücadele ederken ‘başka bir sağlık mümkündür’ dedik, pes etmeden, yorulmadan bunun mücadelesini veriyoruz.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nda biz ne dedik onlar neler yaptılar ve sonuçları ne oldu hatırlayalım Sağlık toplumsal bir olgudur. Toplumun en geniş kesimlerinin sağlığını ve ihtiyaçlarını merkeze almalıdır. Sağlıklı olma halini belirleyen tüm nedenler ve etmenlerle birlikte ele alınmalıdır. Bir sağlık sorunu varsa sadece bireyin durumuna indirgenemez, altında toplumsal, siyasal, ekonomik, ekolojik, kültürel ve eril tahakkümden kaynaklanan nedenler vardır.  Bunları görmeden zerre kadar yol alınamayacağı açıktır. Bu anlamda; fiziksel, bedensel, sosyal iyilik hali olarak Sağlık; eşitlik, özgürlük ve demokrasi ile ilgilidir. Ancak İktidarlar sadece sonuçlarla ilgilenerek, sağlıksızlık halinden kar eden bir sağlık sisteminde ısrar etmeye devam etti. Bizler, Koruyucu sağlık sistemi öncelenmelidir.  Birinci basamak sağlık hizmetleri hayati önemdedir. Bu hizmetler bölge tabanlı ve toplum merkezli olmalıdır.  

Rant ve kâr amaçlı değil, sağlık emekçisiyle hastalar arasına para ilişkisinin girmediği, koruyucu hizmetlerin öncelendiği toplum için sağlık, Pıtrak gibi çoğalan özel sağlık kurumlarına değil kamu sağlık kurumlarına yatırım, Sağlık hizmetlerinin demokratikleşmesi, Bireysel ve tedavi merkezli değil, toplum ve bölge tabanlı koruyucu sağlık, Taşeron, sözleşmeli, 4/B, 4/C, 4/D, 3+1 değil tek ve kadrolu çalışma, Performans değil, emekliliğimize yansıyacak yoksulluk sınırı üstünde temel ücret, Devasa şehir hastaneleri değil topluma yayılmış, ulaşılabilir sağlık kurumları, Ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık hizmeti demeye devam edeceğiz.  Bu taleplerimizi dikkate almadığınız, sağlığı piyasalaştırarak kar aracına dönüştürdüğünüz için; bugün bebeklerimizin özel hastane yoğun bakımlarında nasıl katledildiğini izliyoruz” dedi.

Aralarında Asıl Suçlu Olan Patron Yok

Yapılan gözaltlarında patronların olmamasına dikkat çeken Dirik “Ankara’da Sağlık Bakanlığı ve tüm illerde sağlık kurumları önünden, kentin meydanlarından sesleniyoruz! Yaşanan bu katliamı, birkaç kişiye yıkarak, birkaç hastane kapatarak örtemezsiniz. O hastanelerde çalışan suçsuz, evine ekmek götüren emekçileri işsiz bırakamazsınız. Bu hastaneleri kamulaştıracak ya da suça bulaşmamış emekçilerini Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görevlendireceksiniz! Dönemin İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı dahil denetimden sorumlu tüm bürokratları sorumluluğu gereği görevden el çektirerek adli ve idari soruşturmaya dahil edeceksiniz! Kar ederken ses çıkarmayan hastane patronları ve özel hastane yöneticileri de aynı derecede sorumludur. Gözaltına alınan tek bir hastane sahibi ya da şirket yöneticisi yoktur. Bunları da soruşturmaya dahil edeceksiniz” dedi.

Madem özel hastane istiyorsunuz bırakın özel kalsın

SES Çanakkale Şube Hukuk Sekreteri Barış Dirik “Kamu hastanelerindeki istihdam açığını hızla giderip, liyakatsiz yöneticilerinizi geri çekeceksiniz! Kamusal, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde sağlık sisteminin garantisini vereceksiniz. Özel hastaneleri ya kamulaştıracak ya da SGK ile yapılan tüm anlaşmalarını iptal edecek ve bir daha anlaşma yapmalarına asla izin vermeyeceksiniz! Madem özel hastane istiyorsunuz bırakın özel kalsınlar. SGK’dan yani halkın vergilerinden beslemeyeceksiniz. Yönünüzü sermaye tekellerine değil halka, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine döneceksiniz. Sağlık ve sosyal hizmet alanında yaşanan vurgunları, hırsızlıkları ve olumsuzlukları açığa çıkaran üye ve yöneticilerimize soruşturma açmaktan sürgün etmekten vazgeçeceksiniz. Bizleri dinlemeyi öğreneceksiniz. Sağlık emekçileri ve halkı karşı karşıya getirip bu skandaldan sıyrılmanıza izin vermeyeceğiz” dedi.

Foto: BHA

Haber: Selim Yazan